Heidemarie Schwermer, Almanya’da yaşıyor. 1942 doğumlu. 20 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra psikoterapist oldu. 2 çocuğu 3 torunu var. 1994 yılında Almanya’nın ilk değiş tokuş çemberi Give and Take Central’ı oluşturdu. Given and Take(Ver ve al), insanların becerileri ve sahip olduklarını değiş tokuş edebildikleri para geçmeyen bir alandı. Örneğin bir saç kesimi, araba teminiyle değiştirilebilirdi. Schwermer, daha çok evsizleri bu oluşuma çekmek istese de, en çok tercih edenler işsiz ve emekliler oldu. Given and Take başarı sağlayınca Schwermer, kendine şu soruları sordu:
“İhtiyacım olmayan çok sayıda eşyayla yaşadığımı farketmeye başladım. Bu nedenle bir şey vermeden yeni bir şey satın almamaya karar verdim. Böylece başlamış oldu. Daha sonra gerçekten neye ihtiyacım olduğunu düşünmeye başladım, kıyafetler gibi, 10 elbise askısıyla kolayca idare edebileceğimi anladım. Bunların dışındaki herşeyi verdim. Evde gereksiz o kadar çok eşya vardı ki. Bunların hepsinden kurtulmak bir rahatlamaydı.”
Schwermer daha sonra kitaplarını ikinci el kitap dükkanına verdi ve şaşırtıcı biçimde onları hiç özlemediğini farketti. Aynı zamanda zevkten ne kadar uzak yaşarsa o kadar mutlu olduğunu da….
1995 yılında, değiş tokuş sayesinde hiç para harcamadı. “Neye ihtiyacım olduysa bir şekilde yaşamıma geldiğini farkettim.Gözlüklerim mesela. Optik dükkanı olan birisi bu gözlükleri bana getirdi, terapi seansları karşılığında.”
1996 yılında, tamamen parasız yaşamaya karar vererek, radikal bir adım attı. Apartmanından ve öğretmenlik işinden vazgeçti. Evden eve taşınarak yaşadı.12 aylık bir denemeden sonra bu yaşam tarzından zevk aldığını farketti.
Acil durumlar için biriktirdiği 200 Euro var ve kendisine gelen başka her tür parayı veriyordu, sadece tren biletleri için gerekeni saklıyordu.Sağlık sigortası yok, kendini iyileştirme gücüne inanıyor. “Bir yerim acıdığında, elimi üzerine koyuyorum ve kendime kendimi iyileştirme gücüne sahip olduğumu söylüyorum ve acı gidiyor.”
“Hayat çok daha heyecan verici hale geldi. Daha güzel. İhtiyacım olan herşeyim var ve eski yaşamıma geri dönemeyeceğimi biliyorum. Hoşlanmadığım birşeyi yapmak zorunda değilim, daha derin bir keyif anlayışım var ve fiziksel olarak hiç olmadığın kadar iyi hissediyorum. Parasız yaşamak sadece ilk adımdı. Farkettim ki dünyayı değiştirmek istiyodum ve bunu tatildeyken birisinin kedisine bakarak yapmayacaktım.”
Schwermer, diğer insanları tutumlarını değiştirmek içni cesaretlendirmek istiyor. Ona göre tüketim “içteki boş bir alanı doldurma girişimi. Ve boşluk, ve kaybetme korkusu medya ve büyük şirketler tarafından yönlendiriliyor.” Satın alınmazsa veya sahip olunmazsa toplumun dışına itileceğine dair bir korku olduğunu söylüyor. Maddi mallar hiçbir zaman ruhsal bir boşluğu dolduramaz.
“…İnsanların kendileri “Neye ihtiyacım var? Gerçekten nasıl yaşamak istiyorum? Diye sormasını istiyorum. Her insanın kendisine gerçekten kim olduğu ve nereye ait olduğunu sormaya ihtiyacı vardır…”
Schwermer’e göre bu yaşam tarzı bizim geleceğimiz. “Günün birinde hepimiz parasız yaşayacağız çünkü ona ihtiyaç duymayacağız. Çünkü o sadece bir yük. Bizim şu an olduğumuz gibiyiz çünkü sistem böyle olmamıza izin veriyor. İstediğimiz herşeyi alabiliriz ama farkına varabildiğimizden çok daha azına ihtiyaç duyuyoruz. Şu an içinde yaşadığımız kapitalist sistemin tek sistem olduğunu düşünüyoruz, bu gerçekten çok saçmadır.”
Schwemer, yaşam tarzı ve deneyimleri üzerine iki kitap yazdı. Birincisi My Life without Money(parasız yaşamım), Almanya’da daha çok tanınmasını sağladı, televizyonlara çıktı. Yaşam tarzını ciddiye alıp sürekli tamamen parasız yaşamadığını iddia edenler olmuş. Çünkü insanlar bunu hayal bile edemeyecek kadar tüketim va sahip olmanın içine gömülmüşler.
Filmi görmek isteyenler için http://livingwithoutmoney.org/
Yazı "Ortak Kullanım Hareketi" sayfasından alınmıştır.